TBMM Genel Kurulu Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Genel Kurulda, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığının 2019 yılı bütçelerinin görüşmelerine başlandı.
Bütçe görüşmelerinin dördüncü turunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı; Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Kültür Merkezi, Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ile Gençlik ve Spor Bakanlığı; Spor Genel Müdürlüğü, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun bütçeleri kabul edildi.
Bütçeler üzerinde ilk sözü CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı aldı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Ankara’da dün meydana gelen tren kazasına ilişkin Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, AK PARTİ Kars Milletvekili Ahmet Arslan ve eski TCDD Genel Müdürü, AK PARTİ Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman’ı işaret ederek, “Sataşıyorum ikinize de. Bu kaza, sizin yüzünüzden oldu.” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığının 2019 yılı bütçelerinin görüşüldüğü Genel Kurulda, dün yaşanan hızlı tren kazasıyla ilgili tartışma çıktı.
Görüşmeler sırasında söz isteyen Özgür Özel, AK PARTİ’li Arslan ve Karaman’ın “kafa kafaya vererek” ve ağızlarını kapatarak sohbet ettiklerini belirtti. Özel, “Dedim ki ‘Onlara sataşayım.’ Dedim ki ‘Parlamento bu kazaya kör, sağır ve dilsiz gibi davranmasa.’ Dedim ki ‘Bu Meclis, Meclis olmaktan çıkmasaydı.’ Sataşıyorum ikinize de. Bu kaza, sizin yüzünüzden oldu.” ifadelerini kullandı.
AK PARTİ Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, kazaya ilişkin hususların dün gündeme getirildiğini, idari ve adli tahkikatın başlatıldığını söyledi. Bütçe görüşmelerinde gündem değiştirmeye dayalı olarak “başka bir makas açılmaya çalışıldığını” dile getiren Akbaşoğlu, CHP’li milletvekillerinin gerçek dışı beyanlarını dinlediklerini belirtti.
Yunus Emre’nin “Yerden göğe küp dizseler/Birbirine bent etseler/Aradan birin çekseler/Seyreyle sen gümbürtüyü” dizelerini okuyan Akbaşoğlu, “Hakikat küpünü çekince ortaya sadece gürültü çıkıyor. O kadar. Sonuç itibarıyla yürütme burada. Her iki bakanımız da bunlara cevap verecektir.” diye konuştu.
Özgür Özel de Akbaşoğlu’nun sözlerine cevaben, “Muhalefetin sesini gürültü olarak duyan bir grubun grup başkanvekili; senin duyman gereken ses, dünkü kazada 9 kişiyi kaybeden anaların, bacıların, evlatların haykırış sesidir. Gündem saptıracakmışım. Senin gündeminde tren kazası yoksa yazıklar olsun sana.” dedi.
Akbaşoğlu da Özel’e, “Olayı polemiğe dönüştürmek ve buradan başka çıkarsamalara yönelik yaklaşım. Bize söylediği sözü kendisine söylemesi lazım. Böylesine acı bir sözü polemik konusu yapanlara asıl yazıklar olsun.” şeklinde yanıt verdi.
HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen de hızlı trende en ileri teknoloji kullanıldığının açıklandığını ancak sivil toplum kuruluşlarının sinyalizasyon sistemi bulunmadığını belirtildiğini söyledi. Bilgen, bu soruya cevap almak istediklerini söyledi.
TBMM Başkanvekili Celal Adan da konuya ilişkin görüşlerini Genel Kurul ile paylaştı.
Tren kazasının bütün milleti üzüntüye boğduğunu vurgulayan Adan, “Bu mesele mutlaka en doğru şekilde sebepleriyle ortaya konulmak mecburiyetindedir. Türkiye’nin böyle bir gücü vardır. Bu meseleyi daha fazla tartışmayı doğru bulmuyorum. Millet cenazelerini kaldırmak üzeredir. O bakımdan dilerim ki yöneticiler en sağlıklı, herkesin tatmin olduğu açıklamayı yapacaktır.” diye konuştu.
Başkanvekili Adan, konuşma yapan milletvekillerinin süreye uymasını da istedi. Sataşmadan dolayı söz alan Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, AK PARTİ Kars Milletvekili Ahmet Arslan, milletvekilleri olarak konuşmak için kimseden izin almaları gerekmediğini söyledi. Müfettiş, savcı ve hâkim olmadıklarını vurgulayan Arslan, demiryolu yatırımlarının AK PARTİ döneminde devlet politikasına dönüştüğünü anlattı.
Kazanın ülkeyi ve herkesi üzdüğüne işaret eden Arslan, “Ancak bunun üzerinden siyaset devşirmek doğrusu burada emeği olanlara haksızlıktır. Eksik ve yarım bilgilerle, sanki bir işin uzmanı gibi hükümler ortaya koyarsak yanlış olur. Müfettiş, bakanlık ve savcılar incelemesini yapacak ve her kim ki suçluysa gereği yapılacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.” dedi.
Arslan’ın konuşmasının ardından CHP ve AK PARTİ’li milletvekilleri arasında laf atmalar yaşandı.
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, iktidarın, kazalara yönelik “fıtrat” açıklamasında bulunduğunu ifade ederek, “Bu kazalar fıtrat ile açıklanırsa bu ülke daha çok cinayetle yüzleşir.” diye konuştu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu da hesap vermek zorunda olanların istifa etmesine yönelik bir devlet yönetme sorumluluğunun Türkiye’de geliştirilemediğini söyledi. Ağıralioğlu, “Sinyalizasyon, raylar, menfezler, makinistler doğru, kendisinden önce 5 yük treni geçmiş, onların tamamını raylar kaldırmış. Ana teması bu olan savunma mekanizması iktidarın sicilini bozduğu için bizi şöyle bir noktaya getiriyor; ‘Raylar müstakil olarak yapılıp dururken, birtakım yolcular, lokomotifi olan bir cihazın içine binip tren raylarının üstünde yolculuk yapmak gibi bir münasebetsizliğe kalktılar’, sonucu çıkıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, Türk futbol takımlarındaki yabancı oyuncu sayısını eleştirerek, “Bugün Türk takımlarına bakıyoruz, 11 kişilik bir futbol takımı var, 10’u yabancı. Neredeyse takım sahaya çıktığında İstiklal Marşı’nı okuyacak sporcu yok. Böyle millilik olur mu? Böyle sporda başarılı olabilir miyiz? Bu nedenle de milli hiçbir başarımız yok.” dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığının bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.
Bütçe üzerine söz olan CHP’li Arı, elindeki tarihi eser fotoğraflarını milletvekillerine göstererek, “Örneğin Antalya’da iki bin yıllık Aspendos tiyatrosunda mutfakta kullanılan mermerler kullanılmış. İstanbul Şile’de Cenevizlilerden kalma iki bin yıllık Ocaklı Ada Kalesi restorasyonu. Bu restorasyon mu, Sünger Bob mu, kale mi, nedir? Sayın Bakan sizlerden ricam, lütfen iktidardan gidinceye kadar bu tarihi eserlere el sürmeyin, hiç olmazsa böyle korunsun, kalsın.” diye konuştu.
Futbol kulüplerine yönelik eleştiride bulunan Arı, “Bugün Türk takımlarına bakıyoruz, 11 kişilik bir futbol takımı var, 10’u yabancı. Neredeyse takım sahaya çıktığında İstiklal Marşı’nı okuyacak sporcu yok. Böyle millilik olur mu? Böyle sporda başarılı olabilir miyiz? Bu nedenle de milli hiçbir başarımız yok.” görüşünü dile getirdi.
CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, İngiliz yazar William Shakespeare’in “Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş/Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın/Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene” şeklindeki 66. sonesini okudu. AK PARTİ’li milletvekillerinin, “sataşma var” şeklindeki tepkileri üzerine Kayışoğlu, “Niye üzerinize alınıyorsunuz? Tam beş yüz yıl önce Shakespeare bunu İngiltere’de söylemiş ve kadim sanat olan tiyatronun misyonu bu.” ifadelerini kullandı.
Yüz yıllardır dünyanın her yerinde sanatçıların ve tiyatrocuların iktidarları eleştirdiğini anımsatan Kayışoğlu, “O yüzden korkmayın tiyatrodan, o yüzden tiyatrocuları rahat bırakın, hemen herkesi ‘terörist’ diye yaftalamayın.” dedi.
Tiyatronun sorunlarının çözülmediğini savunan Kayışoğlu, “Tek bir gelişme var, sözleşmeli çalışan tiyatrocular o gün 72 lira alırken günlük yevmiye, 48 lira zam yapılmış, 120 lira olmuş. Yazık, günah, bunu konuşmak bile çok acı maalesef. Yapılan, yasaklanan oyunlar, maalesef tiyatrocular üzerindeki baskılar 20 Temmuz’dan sonra çok fazla devam etmiş, artmış da artmış.” şeklinde konuştu.
Burada söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “süreli sözleşmeli personel” olarak tanımlanan tiyatro çalışanlarına yönelik emek sömürüsünün sona erdirilmesini talep ettiklerini ancak Kültür ve Turizm Bakanlığının bu konudaki sorumluluğu Hazine ve Maliye Bakanlığına bıraktığını belirtti. Özel, şöyle devam etti:
“Sayın Bakandan, bir Bakanlar Kurulu toplantısı yapılmıyorsa da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aracılığıyla mı olur, ‘Whatsapp’ grubu varsa bakanların arasında, Bakanlar Kurulunun bir araya gelmediğini biliyoruz, ‘Whatsapp’ grubundan mı yazışırlar, bu sorunun çözülmesi lazım. Oradaki insanlar çocuk okutuyorlar, ev geçindiriyorlar, emekleri sömürülüyor ve kıdem tazminatları birikmiyor, tam çalıştıkları halde de devlet eliyle eksik sigortalı yapılıyor.”
CHP İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil Sütlü, opera ve baleye ayrılan bütçeye ilişkin eleştiride bulunarak, “2019 yılında bu kuruma reva gördüğünüz bütçe, sarayın bir aylık masrafına dahi tekabül etmiyor. Bu bütçe, sanata bakışınızın da açık bir izdüşümü esasen.” diye konuştu.
Hükümetin kültür ve sanat camiasında da “kadrolaşmak, akıllı ve uslu sanatçılar yaratmak” istediğini ileri süren Sütlü, şunları savundu:
“Sizler için üzülerek söylemeliyim ki her alanda yandaşınızı yaratabilirsiniz ama bu alanda olmaz, olmayacak. Çünkü sanat özgür düşünce ve özgür bir ortam ister. Kese doldurmaktan gayrı derdi olmayanların altından kalkamayacağı kadar önemli ve ciddi bir iştir. Çünkü toplumu dönüştürmek ve her daim ileri götürmek gibi büyük ve bazıları için korkutucu bir amacı vardır. Çünkü bu ülkenin ezeli ve ebedi tek Başkomutanının da dediği gibi milletvekili, bakan, cumhurbaşkanı dahi olabilirsiniz ama sanatçı olamazsınız. Çünkü sanatçı kimdir biliyor musunuz? Saray sofralarından el pençe divan duranlar değil, eve ekmek götürememek pahasına alnı açık, başı dik duranlardır. Yüz yıllık Darülbedayi’de maaşlarını almak için Bank Asya’da hesap açmaya zorlanan, karşı çıkınca işten atılmakla tehdit edilen, sonra da OHAL darbesiyle FETÖ’cü ilan edilip sorgusuz sualsiz kovulan oyunculardır. Sırf Gezi’de yaralanan çocuklara tiyatrolarının kapılarını açtı diye Bakanlık teşvikinden mahrum bırakılan yine de Ali İsmail’e atılan o son tekmeyi unutmayanlardır.”
CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban elindeki fotoğrafları göstererek, AK PARTİ Türkiye’sinde vatandaşın mazot parasını protesto etmek için traktörün altına yattığını, işsizlerin iş için sıraya girdiğini, pazarda 7 liraya ulaşan patates ve soğanı bile satın alamadığını ileri sürdü.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, izleyicinin televizyonlarda en çok güven duyduğu programların haber kategorisinde bulunduğunu belirterek, “Yazılı medyada başlayan haberci kıyımının TV ekranlarına da sirayet etmemesi” temennisinde bulundu.
CHP Bursa Milletvekili Yüksel Özkan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) bütçelerinin doğru yerlere harcanıp harcanmadığının soru işaretleri barındırdığını savundu.
Hükümetin, bütçeden TİKA ve YTB için ayrılan kaynağı bazılarını zengin etmek için harcadığını iddia eden Özkan, “TİKA ve YTB’nin Türkiye’de ve yurt dışındaki birçok ülkede bulunan ofislerini daha önce FETÖ şimdi de yandaş cemaatler ve başka yapılanmalara iş imkanı sağlayan kurumlar olarak kullanıyorsunuz. Bu da yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı ve soydaşlarımızı cemaat ve tarikatların kucağına itmektedir.” diye konuştu.
Hükümetin, Balkan ülkelerindeki soydaşlara yönelik politikalarını eleştiren Özkan, “Gelinen noktada 3 Balkan ülkesinde, yanlış politikalar sonucu kardeşi kardeşe düşman ettiniz. O bölgelerde 3 ayrı parti oluştu.” ifadesini kullandı.
TBMM Başkanvekili Celal Adan, “Balkanlara, Balkan Türklerine kimse dil uzatamaz. Hiç kimse Balkanlar üzerinden siyaset yapamaz. Balkanlar bizim oksijen alanımız. Önce o tespiti yapalım.” dedi.
AK PARTİ Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, “Hep beraber biz bu milletin hem içeride hem de dışarıda hak ve hukukunu gözeten, koruyan, güçlü ve büyük Türkiye’nin öncülüğünde onların hakkına her zaman sahip çıkan politikaları ortaya koyduk ve koyacağız. Bu konuda herkes müsterih olsun.” değerlendirmesinde bulundu.
meclishaber.tbmm.gov.tr/