W. R. Hearst, 1900’lü yıllarda Amerika’da gazete, dergilerin ve medyanın sahibiydi. Ormanlar satın alarak büyük yatırıma parasını bağlamıştı Ormandan, orman ürünleri ve kağıt üretiyordu. Eğer Kenevir Bitkisinden kağıt yapılmaya devam edilirse, Orman ürünlerinden elde edeceği büyük bir geliri havaya uçacaktı. Orman ürünlerine yapmış olduğu yatırımları yüzünden milyon dolarlarını kaybedebilirdi. Bunu düşünmek bile çıldırtıyordu bu aileyi, bu riski bertaraf edebilmenin en kolay yolu Kenevir Bitkisinin üretimini uluslararası alanda engellemekten geçiyordu. Bunun için başarılı olmak adına tüm Amerika’nın askeri ve lobi gücünüde arkasına alarak başardı.Rockefeller, dünyanın en zengin adamıydı. Dolayısıyla yine büyük bir montanla petrole de yatırım yapmıştı, Petrol şirketi vardı.  Bir kez daha karşısına bu alanda yine Bio yakıt olan Kenevir Bitki yağı dikilmişti, elbette onun için en büyük rakibi ve düşmanıydı, bu durumda Kenevir Bitkisi.

Mellon, Dupont şirketinin ana hissedarıydı ve petrol ürünlerinden plastik üretmek için patente sahipti.
Bunlara alternatif bunlardan oldukçada çok ucuz olan Kenevir Bitkisi endüstrisi, bu sömürgecinin pazarını tehdit ediyordu.

İlerleyen zaman da, Mellon ABD Başkanı Hoover’in hazine bakanı oldu. Bu kişiler yaptıkları toplantılarda, adeta kendi çıkarlarının önüne set çeken Kenevir Bitkisinin üretimine engel olmak için karar aldılar. Kenevir Bitkisine uluslararası alanda üretilmemesi için savaş açtılar. Başarılıda oldular, Kenevir Bitkisini bizim ülkemiz dahil olmak üzere ürettirmediler, ortadan kaldırdılar.

Kenevir Bitkisi tarım alanlarından da çıkarılınca, zararlı haşaretlerle mücadelede kimyasallar devreye konuldu, bu kimyasal içerikli Tarım ilaçları ile zehirlenme ve kanser artışı insanların tükettiği ürünlerle insan vücuduna girdiğinden kanser ve türevinde müthiş bir artış baş gösterdi.

Sonuç itibari ile tüm canlıların ve bizim yaşam alanımız olan dünyamızı plastik çöplerle, zararlı atıklarla kendi elimizle doldurttular. Türkiye geçte olsa bu oyuna artık bir dur dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklaması sonrası, Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, 19 ilde kenevir üretimine izin verdiklerini belirterek “Cumhurbaşkanımız kenevir üretimiyle ilgili önemli konulardan bahsetti. Kenevir üretimini artırmak için çalışmalar yapacağız” dedi.

Yeni oluşturulan bu ”Ekonomi Tabanı” ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin düzenleyici ve denetleyici niteliğinde milli iradenin elinde olmasından geçmektedir.

Bugün finans sistemini belli bir takım özerk niteliği kazandırılmış olan kurumların eline verilerek iktidara gelen Türk hükümetlerinin eli kolu hep bağlanmıiştır. İktidar da bulunan Hükümetin hareket alanı hep pasifleştirilmiştir.

Bu yüzdendir ki İktidarda bulunan Hükümetler gelir kaynaklarını sadece milletin üzerinden vergi geliriyle elde etmeye yönelmek süretiyle sağlamak zorunda kalmıştır. Artık bu klasik durumdan hem ülke vatandaşlarını, hemde ülkeyi korumak, kollamak adına kontrollü Kenevir Bitkisi üretimi gündemdeki yerini almıştır.
Türkiye’de Kenevir Bitkisi üretimi, terse göçü yani şehirlerden köylere dönüş de dahil olmak üzere, önemli sonuçları olabilir.

Türkiye için bu anlamda beklenti, Kenevir Bitkisi çiftçisi oluşturulması ve hatta Kenevir Bitkisi çiftçisi oluşturulurken ülkenin jeopolitik konumu açısından nüfus dağılımını, tekrar köylere dönüşü de destekleyecek büyük bir milli projeye dönüştürülmesinin önünü de açmıştır.

Yani bu bize hedef olarak ilerleyen zamanlar da, Kenevir Bitkisi üretiminin yalnızca 19 il ile sınırlı kalmamasının ip uçlarını da vermektedir.

Ülkemizde atıl duruma düşün çok büyük topraklar bulunmaktadır. Bu toprakların üretime süratle Kenevir Bitkisi üretimi ile dahil edilmesi gerekir. Bu, işsizliğin yoğun yaşandığı günümüzde ciddi bir şekilde istihdam da oluşturacaktır, köye dönüş projesini tetikliyecektir, şehirlerdeki yoğunluğu azaltacaktır, modern şehirlerin oluşturulmasının zeminini hazırlayacaktır, yurt içinde yeni ticari ağların oluşumunu sağlayacak milli bir proje olacaktır.

Dolayısıyla Türkiye’ye 10 yıl gibi kısa bir sürede 100 milyar dolar gibi bir getiriyi ekonomisine kazandıracaktır.
Ayrıca İlaç sanayiinde de dışa bağımlı olan Türkiye Kenevir Bitkisi üretimi ile bu bağımlılığını da kıracaktır..

Kenevir Bitkisiyle, ekonomiye adeta bir can suyu akıtılmaktadır, finans modelini yeni, milli ekonomik kalkınma hamlesi olarak nitelendirebileceğimiz Kenevir Bitkisi üretimi ile, Türk ekonomisi yeniden restore edilirse,
Türkiye Uluslararası yarışta müthiş bir ivme kazanır.

Türkiye’de kontrollu “Kenevir ekeceğiz”diyerek malum devasa güçlere kafa tutan ve hiçbirine aldırış etmeyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nerede olursa olsun Türkiye’nin ayağına takılan prangaları söküp atmak için mücadelesini Türk Milleti adına korkusuzca birkez daha vermiştir.

Meşhur sözü ”Dünya Beşden Büyüktür” bir kez daha gerçekleşmiştir.

Kenevir Bitkisi Türkiye için hem stratejik, hem ekonomik, hemde prestij savaşıdır.
İşte bu nedenledir ki, Türkiye geçmişte vurulan bir prangasını daha Kenevir Bitkisi üretimi kararı alarak kırmıştır.